1933 Reformu’ndan önce Darülfünûn içinde öğrenim veren Astronomi, Botanik, Fizik, Jeoloji, Kimya, Matematik ve Zooloji kürsüleri, reformdan sonra çağdaş anlamda bu görevlerini sürdürmüş ve 1952 yılında da Jeofizik öğrenimi başlamıştır. 1967 yılında Kimya Bölümü, Kimya Fakültesi, 1974 yılında da Jeoloji ve Jeofizik bölümleri, Yer Bilimleri Fakültesi olarak ayrılmıştır. 1981 yılında çıkan 2547 sayılı Yüksek Öğrenim Kanunu ile Fakültelerin yeniden düzenlenmesi sonucunda, Fen Fakültesi, Astronomi ve Uzay Bilimleri, Biyoloji, Fizik, Matematik Bölümlerinden meydana gelmiş ve 2003 yılında Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümünün kurulmasıyla beş bölümden oluşan bir yapıya kavuşmuştur.
Fakültemiz
Fen Fakültemiz web sitesine hoşgeldiniz!
Bilim; bir insan ve yaşadığımız toplum olarak kendimizi, Dünya’yı ve Evren’i anlamamızın, huzurlu, mutlu yaşayabilmemizin, bitmek tükenmek bilmeyen merakımızın giderilmesinin ve problemlerimize en iyi çözümleri bulabilmemizin tek yoludur.
Bilim olmaksızın bu satırları okuyabilmeniz, giderek kalabalıklaşan Dünya’mızda barış içerisinde yaşayabilmemiz, beslenmenin ve sağlıklı kalabilmenin yollarını bulabilmemiz mümkün olmayabilirdi.
Üniversite kavramının ne olduğunu çok iyi bilen, Türkiye’nin ilk kurulan üniversitesi olmanın sağladığı imkân, bilgi ve deneyim birikimi, “Türkiye’nin Lider Fen Fakültesi” olma hedefi, sürekli yenilenen binaları, çevresi, alt yapısı ile öğrencilerine ve çalışanlarına sadece daha mutlu ve verimli çalışma yolunun olabildiğince açılması, Dünyanın en mükemmel şehrinin kalbinde yer alıp muazzam bir tarih, kültür, doğa ve sosyal yaşamın içinde eğitilen, öğrenim gören öğrencileri ve çalışanları için başka hangi sözcükler sıralanabilir?
Çok iyi bir öğrenci olmak, okulu bitirince kariyer yapabilmek, hangi iş ortamı olursa olsun farklılığınızı ve başarılarınızı ortaya koymak, dünya dili İngilizce’yi öğrencilik yıllarında hızla öğrenebilmek, okulu bitirince çoşkun bir nehir gibi kolayca engin denizlere açılıvermek, hayalin ötesinde, İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi’nin gerçeği.
Başarılı olabilmek için: Önce NİÇİN? sonra NE? ve en sonunda NASIL? yapacağız sorularını takip ederek hayatımızı yönlendiriyoruz. Siz de bu başarının altın çemberinin içerisinde yer alacaksınız.
Fen Fakültelerinin olmazsa olmazı modern ve işlevsel laboratuvarlar Ülkemiz ve Dünya bilimine katkıda bulunacak yeni öğrencilerini bekliyor…
Yepyeni bir şey ürettiğinizde elinizdeki en önemli belge patent ise İstanbul Üniversitesi son üç yıldır en çok patent başvurusu yapan üniversite. Fen Fakültesi de bu yoğun çalışmaların bir parçası.
Uluslararası işbirlikleri üst düzeyde. Neredeyse her öğretim üyemiz yurt dışında bir üniversite ya da araştırma merkeziyle birlikte çalışıyor.
Sizi bekleyen; sayıları giderek artan 10 yabancı hocalarının da aralarında olduğu 238 öğretim üyesi, yardımcıları ve çalışanları ile yıllık öğrenci kontenjanları hiç düşmeden ülkemizin geleceğinin bilimi, analitik düşüncenin başarılı mezunları Fen Fakültemizde şekilleniyor.
Prof. Dr. Yeşim ÖKTEM
Fen Fakültesi Dekanı
1933 Üniversite reformu ile birlikte kurulan Fen Fakültesi, yurt dışından davet edilen öğretim üyelerinin de katkıları ile Zeynep Hanım Konağı’nda öğretime başlamıştır. 1935 yılında Rasathane, 1936 yılında Botanik Enstitüsü binaları tamamlanmış ancak, 1942’de çıkan yangın sonucu Zeynep Hanım Konağı tamamen yanmıştır. Yeni Fakülte binasının yapımı 1952 yılında tamamlanarak öğretime açılmıştır.
 |  |
Zeynep Hanım Konağı 1933-1942 | Şu an fakülte binası 1952- |